7 Nisan 2017 Cuma

Ghost In Shell 1995 vs 2017

Ghost in the shell bende ayrı bir yeri olan ve içerdiği düşüncelerle beni en çok etkileyen anime filmlerinden biri. Hal böyle olunca Hollywood'un filmi tekrar beyaz perdeye uyarlayacağını duyduğum da ister istemez bende önyargılar oluştu ve bu önyargılarımda çok da haksız olmadığımı gördüm çünkü geçen hafta vizyona giren film orjinalinin felsefesini yansıtmaktan son derece uzaktı.

Orjinali ile 2017 yapımı olan film arasındaki farklılıklardan başlayacak olursak ilk olarak dikkatimi çeken müzikler oldu. Kenji Kawaii'nin o insanı rahatsız eden ve etkileyen müzikleri gitmiş ve yerini techno müzikler almıştı. Elbette bu tarz bir karar filmin akıcılığını arttırması ve hitap ettiği kitleyi genişletmesi için alınmış olduğu belli olsa da orjinal filmden çok farklı bir atmosfere gidilmesine ve filmin senaryosundaki varoluşçu felsefenin içinin boşaltılmasına neden olmuş. 

Bir diğer farklılık ise uyarlama olan sahneler ve senaryoda yapılan değişiklikler idi. Orjinal filmin ünlü sahnelerinin çoğunu daha hollywoodvari ve sansürlenmiş olarak filmde gördük. En çok merak ettiğim sahne olan sayborgların nasıl yaratıldığını anlatan sahne ise oldukça sansürlenmişti. Ucuz bilimkurgu filmlerini andıran bu sahne etkileyicilikten yoksundu. Yaratılış sahnesine göre daha iyi uyarlanmış olduğunu düşündüğüm diğer bir yer ise tank sekansıydı burada da orjinalini geçememiş ve gereksiz duygusallıklar katılmış. Son olarak senaryoda yapılan belli başlı değişikliklere bakacak olursak filmi duygusallaştırmak için Motokonun annesini ve geçmişini eklemeleri idi. Bu sahnelerle yaratılmak istenen duygusallık bile amacına ulaşamamakla birlikte orjinal filmdeki Motoko'nun kendisini ötekileşmiş, "ben kimim?" sorusunun cevabını arayan ruh halinden oldukça uzaklaştırmış.

Genel bir değerlendirme yaptığımda Kabuktaki Hayalet filmi görsel olarak bir çok sahneyi orjinal filmden almasına rağmen orjinal filmin felsefesinin anlatılmak istendiği sahneler ise müziklerin hareketli olması, senaryoya katılmış duygusal sahneler ve diğer gişe kaygısından kaynaklanan sebeplerden ötürü tutarsız ve basit kalmış. Bir tarafta insanoğlunun varoluşunu sorgulayan ciddi tartışmalara yol açan bir sahne varken diğer tarafta yönetmenin bize "Motoko'nun annesi kim acaba?" gibi basit sorunlara gitmesi yer alıyor hal böyle olunca da Kabuktaki Hayalet filminin yeniden çekilmiş versiyonu parlak hologramları ve heyecanlı aksiyon sahneleriyle iyi bir "kabuk" olsa da "hayalet"i kavratmak konusunda yetersiz kalıyor. 

Puanım 4/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder